Size mutsuzluk ile ilgili bir kaç roman, destelerce şiir ve düz yazı; yaşanmışlıklar, kaybolmadan önce kulağa söylenen hoş sözler ya da asosyal birisinin herkesin okuması için yazdığı tüm o intihar notlarını derleyebilirim. Basit bir gülümse uğruna yapılan tüm zamanın, boktan bir sebepten dolayı yıkılmasını resmedebilirim.
Bunu yapmayı reddettim çünkü şuan bir bilgim-kurgu filminin içerisindeyiz. Hayır, bu sefer uzaylılar ya da robotlar bizi ele geçirmiyor. Kendimizi ele geçiriyoruz. Sürekli olan aynı duyguyu tekrar ve tekrar yaşamak için belki de. Sürekli aynı repliği tekrar ve tekrar, kesmeden aynı sahneyi defalarca kez çekiyoruz.
Sırf bu yüzden uzun yazmamalıyım eğer yazarsam süre uzar ve izleyici sıkılır. Düşüncelerimin maddileşmesi.
Her paragrafı kısa, içeriği götümden uydurup bolca edebi ve felsefi kokan kelime kullanmalıyım.
Narsist, pragmatizm, persona, anahtar rol ve patates.
Hala aynı. Geçti gitti bile eskiden yaşanmış anları şimdi yeniden canlandırmanın bir manası yok ama hala buradaymış gibi. Sıcaklığı eskisine göre daha az hatta soğuk diyebiliriz.
Nereden geldi, nereye gidiyor bilmiyorum.
Acaba devam etmiş midir?
Yorumlar
Yorum Gönder