Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kimsenin Okumaya Tenezzül Etmediği Bir Masalın Perisi

     Haftalardır adam akıllı evden dışarı adım atmadım. Sanki olmak zorundaymışım gibi bir köşede bekliyorum. Neyi veya niçin beklediğimi bile bilmiyorum. Belki bir ilham perisi bekliyorum ki bu sayede aptal bir şarkı yazabilirim. Ya da o ilham perisini sigara ve çay içmeye çağırabilirim. Biraz değişik bir şeyler tatsın değil mi? Sürekli birilerinin yanına gidiyor ve o kişiyi ödüllendiriyor. O kişi, perinin varlığından haberdar bile değil hatta perilere inanmıyor bile. İlham perisi bunun farkına varsa ve yaptığı işi bıraksa dünya onun için çekilmez bir hale gelirdi. Zira onun yapabildiği tek şey insanlara ilham vermek. Kulaklığını takıp uzun bir yola çıkmadı hiçbir zaman. En sevdiği yemek yok. Fobileri bile yok çünkü o işine o kadar aşık ki geri kalan her şeyi reddediyor. Bu güzel bir şey. Bir hayatı yok ama yine de bir amacı var. Başladığı yazıyı sürdürmek zorunda değil çünkü onun amacı yazmak ve devam etmek değil. Yazılanları okumak ya da gözden geçirmek. Ne yazabilir ki? "Sevgi

Logan - İnceleme - "Son Bir Kez Daha"

 Yıllardır süper kahraman filmlerine maruz kalıyoruz. Özellikle 2000 yılında çıkan X-Men filmi bu ölü kalıbı tekrardan canladırmayı başarmıştı. Genelleme yapacak olursak, bu tarz filmler sadece izleyiciyi eğlendirmek ve üzerinde güzel sohbetlere itmek için tasarlanmışlar. Havalı konuşmalar ve efektlerin yanında küçükken okuduğumuz/izlediğimiz o kahramanları etten ve kemikten izlemektir bir süper kahraman filminden beklenen. Dark Knight veya Winter Soldier filmleri gibi "politik" taraflarını kullanarak başka insanları da içine çekse de şöyle bir durum söz konusu; tüm filmler politik olabilir. DK veya WS gibi filmlerin tutma nedeni bence siyasi yanları olmamalı, onun yerine mesela Joker'in "One bad day" repliği ya da Bucky ve Steve'in dostluğu olmalı. Tekrar belirteceğim gibi, her filme politik bir içerik/mesaj yükleyebilirsiniz ama her filme duygu yükleyemezsiniz. Son 17 senenin çizgi roman uyarlamalarına baktığımda bunu göremiyorum. Duygusal olmak için ke

Yok Olmanın Eşiğinde Bir Çiçek Arıyorum

     Yok olmak ya da olmamak tüm mesele bundan ibaret değil. Bundan daha büyük sorunlar var. Ona verilen armağandan kurtulmak isteyen birisi mesela. Kinaye filan yapmıyorum. Kafamın içindeki tımarhanedeki suçluları tutuyorum sadece. Sahip olduğumu bilmediğimden beri bazı şeylere sahip olmak istedim. Nereden bileyim hiçbir zaman elde edemeyeceğimi. Çünkü bu bir azim değil. Kim çalışıp çabalayıp güneşin yerini değiştirebilir ki? Bak mesela tüm meselenin küçük bir parçası bu olabilir. Olmayadabilir ama ben olmasını istiyorum. Hayatta kalmanın ikinci altın kuralı, istediğin hiçbir şeye sahip olamayacaksın. Kendimizi seçemediğimiz isteklere üzmemek için "Hayırlısı değilmiş" diyerek motive etmeye çalışıyoruz. Bu yalandan bir motivasyon değil. Yine de, neden bizim için "hayırlısı olmayanları" istiyoruz? Nereden geliyor bu, hayal kırıklılığı ve depresyona giden yolun başlangıcı? Eğer gerçekten kendinizi benden üstün görüyorsanız bunun cevabını söyleyin. Çünkü ben yapamı