Halim kalmadı; ne yazmaya, ne konuşmaya ne dinlemeye ne de hissetmeye. Yalnızca, hissedilmek istiyorum. Somut olan tarafımla değil, soyut tarafımla anlaşılmak istiyorum. Tüm gülücükleri suratlardan silip, bulutlara çizmek istiyorum; ölmeye yakın birisi bir gülümseme görür en azından. O kadar çok şeyi anlatmak istiyorum ki anlatamam.
İkinci paragraf, saat hala ilerliyor; durması lazımdı neden hala devam ediyor? Dur! Bu kadar kısa süre içerisinde benden düşüncelerimi somutlaştırmamı istemeyin, bu haksızlık, sizin için bir sıkıntı yok; hazıra konun, unutun, umursamayın ya da uzun uzun bakın.
Her ne kadar kısa bir yazı gibi görseniz de aslında çok şey anlattım; bunları size aktarmak -somut anlamda- o kadar zor ki.
Daha fazla bir şey söylemek istemiyorum. Halim kalmadı.
Yorumlar
Yorum Gönder