Bu dünyada doğmayı ben istemedim; eğer istediysem kafama sıçayım. Daha nasıl nefes alınacağını bilmiyorum; yürümenin verdiği o garip hissiyata halen alışamadım. Senelerdir konuşmama ve duymama rağmen cümle kurmaktan acizim. Elimi sigaraya uzattıktan sonra sigara içeceğime karar veriyorum; vücudum ve kafamın içi birbirinden bağımsız çalışıyor. Ben koskoca oyundaki bug'a girmiş bir NPC'yim. Yüzyıllar öncesinden unutulan bir masalın karakteriyim; önemli olmayan. Olduktan ve olduktan öncesinde bazı isteklerim vardı. Küçük bir çocuk, kafası karışık. İsteklerin asla gerçekleşmeyeceğini aksine istediğine utanacak bir takım olaylar yaşanacağını nereden bilebilir? İstemedim. Bunların hepsini Tanrı seçti. Beni yarattı ve ölmemi bekliyor. Onun karşısına çıkıp, tüm bunları yazdığım için ve aynı zamanda çok fazla mızmızlandığım için bana kızacak. Ne diyebilirim ki? Tanrı'nın karşısında kendimi haklı mı çıkarmaya çalışacağım? Sahip olmayı istemediğim bir hayatın içerisinde süründüğüm için haksızım. İlla ki mantıklı ve geçerli bir sebebi vardır ama şuan-yani bilmediğim an ve mekanda- umurumda değil. Gerçekleşme ihtimalinden korkmak yerine ne zaman gerçekleşeceğinden korkuyorum. Neyden korkuyorum? Korkularımdan. Vücudumdan bir parça eksik değil; akli olarak biraz dengesiz ve yetersiz olsam da aham şaham bir sıkıntı yaşamıyorum ya da etrafında kimsesi olmayan biri değilim. O zaman ben neden hayıflanıyorum? Çünkü, bunları ben istemedim. İstemediğim şeylere sahip olduğum ve yaşamımda önemli bir yer edinmesinden dolayı şükür mü etmeliyim?
Adını telaffuz etmekte zorlandığım kafelerde filan ortam peşinde değilim. Spordan nefret ediyorum. Siyaset, küfretmek için bana sebep veriyor. Bir eş aramıyorum kendime; gerek yok. Dış görünüşümden hoşnut değilim. Belki bir şeyler değişmiştir umuduyla aynaya sürekli bakıyorum; değişen tek şey kafamdaki saçların sayısı. Gülüşüm; beni hiçbir duygunun varlığına inandırmayan birisi olarak gösteriyor. Şakalara gülmekten kaçınıyorum. Şans veya kader, ikisiyle de aram çok kötüdür. Her gün irili ufaklı sürekli bir şeyleri kafaya takarım çünkü şanssız, sakar bir salağım. Bir şeyler sürekli eksik. Kim olduğumu bilmiyorum; belki de kimse değilimdir. Hiçbir şeye yeteneğim yok çünkü sürekli bir şeyler eksik oluyor. Para harcamak için mantıklı sebeplerim yok oluyor.
Bunların hiçbirini ben istemedim, biliyor muydunuz? Sıkıldım. Pes ediyorum. Allah'ım, lütfen.
-Hiçbir şey değişmedi.
Değişmeyecek de.
YanıtlaSil-Candan