En çok dayanamadığım duygu, mutluluk sanırım. Sanki
mutlu olduğum zamanlarda kontrol bende değil. O an kaybetmekten korkuyorum.
Neden kaybetmek isteyeyim ki kazanmaya ramak kalmışken? Böylece bulunduğum yeri
daha iyi tanıma fırsatım oluyor. Belki o zaman nerede bulunduğumu anlarım.
Nerede olduğumu bilmiyorum, biliyor musun? Hani, gitmek istediğin vakitlerde bulunduğun
yerden sıkılırsın ya hani. Öyle yani. Yazar ve şairler neden sürekli
otobüsten bahseder biliyor musunuz? Benim fikrim var, aslında benim çok fazla
fikrim var ama neyse başka bir cümleden devam etmemem lazım. Ne diyordum?
Otobüs. Çünkü sizi alıp başka bir yere götürmek dışında hiçbir amacı yok. Ama
sadece sizi değil, farklı suretlerle birlikte. Ne diyordum? Mutluluk.
Gözlerinin önünde bir ölünün seni dansa çağırması gibi bir his. Siz hiç o el
sizi dansa davet ederken düşündünüz mü ki “Dans etmeyi biliyor muyum?” diye.
Sizlere soruyorum, yüzünde kesilmiş parçalara sahip olanlar.
Dünyadan kovun beni hatta evrenden. Yoksa kendime bir amaç bulmak zorunda kalacağım ve her amacın sonunda bir mutluluk olduğu söylentileri geziyor ortalıkta. Zaten mutlu olmak istemediğimi belirttiğimi zannediyorum, devam etmek zorundaysam ekleyecek birkaç kelamım daha var. Mesela, sebebine devam etmek. Yanında bir yüz bir öldüğünde, kendi yüzünüzle sırıtmak ister misiniz? Benim her zaman yanımda yüzler ölüyor. Söylediğimde de inanmıyorlar, görmedikleri için. Öyle ya da böyle birileri ölüyor. Ve benim bu durumlarında karşısında mutluluk gibi hisleri tatma gibi bir lüksüm yok. Bir şaka yaparsınız, komik olur. Düşersiniz, çok daha komik olur. Ama bunlar asıl mutluluk değil. Unuttunuz mu yoksa mutlu olduğunuz anları? Sanmıyorum hatırladığınızı. Yapay duygularınıza mutluluk dediniz. Her şeye mutluluk dediniz aslında. Şaşırdığım olay ise benim üzülmem. Hani hep beraber mutlu oluyorduk. Gülün. Lütfen, gülün. Çünkü o zaman anlayacaksınız ki, hiçbir zaman gülmemişiz. Üzülme dermişiz gülen insanlara. Sırf suratımızı mı kesmemiz lazım ara sıra mutlu olduğumuzu başkalarına belli etmek için?
Dünyadan kovun beni hatta evrenden. Yoksa kendime bir amaç bulmak zorunda kalacağım ve her amacın sonunda bir mutluluk olduğu söylentileri geziyor ortalıkta. Zaten mutlu olmak istemediğimi belirttiğimi zannediyorum, devam etmek zorundaysam ekleyecek birkaç kelamım daha var. Mesela, sebebine devam etmek. Yanında bir yüz bir öldüğünde, kendi yüzünüzle sırıtmak ister misiniz? Benim her zaman yanımda yüzler ölüyor. Söylediğimde de inanmıyorlar, görmedikleri için. Öyle ya da böyle birileri ölüyor. Ve benim bu durumlarında karşısında mutluluk gibi hisleri tatma gibi bir lüksüm yok. Bir şaka yaparsınız, komik olur. Düşersiniz, çok daha komik olur. Ama bunlar asıl mutluluk değil. Unuttunuz mu yoksa mutlu olduğunuz anları? Sanmıyorum hatırladığınızı. Yapay duygularınıza mutluluk dediniz. Her şeye mutluluk dediniz aslında. Şaşırdığım olay ise benim üzülmem. Hani hep beraber mutlu oluyorduk. Gülün. Lütfen, gülün. Çünkü o zaman anlayacaksınız ki, hiçbir zaman gülmemişiz. Üzülme dermişiz gülen insanlara. Sırf suratımızı mı kesmemiz lazım ara sıra mutlu olduğumuzu başkalarına belli etmek için?
Komik olmayan insanları üzmeyin. Bir demet bıçak
fırlatın suratlarına karşı.
Yorumlar
Yorum Gönder